Haberler

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU KARARI

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU KARARI

2017 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Bakanlık Maarif Müfettişliği mülakat sınavında başarılı sayılmakla birlikte kadro yetersizliğinden ataması yapılamayan müfettişlerin maddi hak kayıplarının yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verdi.

Ancak bu kararın sadece dava açan Maarif Müfettişlerini ilgilendirdiği bilinmelidir.

İstanbul 12. idare Mahkemesinin 30/04/2018 günlü, E:20178/141, K:2018/748 sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptaline, yoksun kalınan parasal hakların davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup; bu kararın istinaf yoluyla incelenmesinin istenilmesi üzerine, İstanbul Bölge idare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesinin 13/09/2018 günlü, E:2018/720, K:2018/672 sayılı kararıyla istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verilmiştir.

Danıştay ikinci daire Esas No: 2018/4143 Karar No: 2018/6310 ve 14/11/2019 tarihli kararıyla; Dosyanın incelenmesinden; davanın konusunun, Maarif Müfettişi olarak görev yapan davacı tarafından,14/01/2017 tarihinde düzenlenen Bakanlık Maarif Müfettişliği mülakat sınavında 74,33 puanla başarılı sayılmakla birlikte atamasının yapılmamasına ilişkin işlemin iptali, maddi hak kayıplarının yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istemine ilişkin olduğu, dava konusu işlemin iptali, maddi hak kayıplarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesi yolunda verilen karara ilişkin istinaf isteminin reddi üzerine davalı idare tarafından temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.

Ancak, temyiz istemine esas teşkil eden İstanbul Bölge idare Mahkemesi 1. idari Dava Dairesi kararının 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunumun 46. maddesi, (e) bendi kapsamında olmadığı ve temyiz yolu açık olmayan "kesin" kararlardan olduğu anlaşıldığından temyiz isteminin incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar vermiştir.

 

 

 

 

 

 

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU


Esas No : 2015/527
Karar No : 2017/1554
Temyiz Eden (Davalı) :

Karşı Taraf (Davacı) :

İstemin Özeti: İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 30/09/2014 günlü, E:2014/1658, K:2014/1617 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması, davalı idare tarafından istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: İdare Mahkemesince verilen ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.


Danıştay Tetkik Hâkimi:


Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile ısrar kararının onanması ve uyuşmazlığın esası yönünden temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairesine gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:

Dava, .. İlçesi Seçmen Kütük Bürosu Zabıt Katibi olarak görev yapan davacının, ortaokulda hazırlık sınıfı okuması nedeniyle 657 sayılı Yasa'nın 36. maddesinin A/6-b bendi uyarınca tarafına bir kademe verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 07/06/2012 günlü, 1850 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 09/04/2013 günlü, E:2012/1196, K:2013/707 sayılı kararıyla; 14/06/2002 tarihinde .. Anadolu İmam-Hatip Lisesinden mezun olan ve ortaokulda hazırlık sınıfı okuyan davacının, 657 sayılı Yasa'nın 36. maddesinin A/6-b bendinde aranan koşulları taşıdığından, dava konusu işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle anılan işlemin iptaline karar verilmiştir.

Anılan karar, Danıştay Beşinci Dairesi'nin 06/05/2014 günlü, E:2013/9899, K:2014/3895 sayılı kararıyla; davacının göreve başladığı tarihte, imam-hatip lisesi mezunu olması dolayısıyla hakkında kademe ilerlemesi işlemi uygulanmadığından, en geç 2009 yılında yapılan üst öğrenim intibakı üzerine haberdar olduğunun kabulü gerektiği, buna göre, davacının 23/05/2012 tarihinde yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davanın süresinde olmadığı, Mahkemece davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esası incelenmek suretiyle karar verilmesinde hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle bozulmuş ise de, İdare Mahkemesince, bozma kararına uyulmayarak ve davacının başvurusu 2577 sayılı Kanunun 10. maddesi kapsamında kabul edilerek dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

Davalı idare, İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 30/09/2014 günlü, E:2014/1658, K:2014/1617 sayılı ısrar kararının hukuka aykırı olduğunu öne sürmekte ve temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

İdare Mahkemesinin ısrar kararı, davanın süresinde açılıp açılmadığına ilişkin olduğundan, bu hususla sınırlı olarak inceleme yapıldı:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinde, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğuna işaret edilmiş; 10. maddesinde ise, ilgililerin, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabileceği, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, ilgililerin altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay, idare ve vergi mahkemelerinde dava açabileceği, altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgilinin bu cevabı, istemin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebileceği, bu takdirde dava açma süresinin işlemeyeceği, ancak bekleme süresinin başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemeyeceği, dava açılmaması veya davanın süre yönünden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açılabileceği hükme bağlanmıştır.

Parasal ve özlük hakları yönünden süregelen etkiler doğuran idari işlemlere karşı yapılan her yeni başvuru üzerine idarece tesis edilecek işlemler hakkında, 2577 sayılı Yasanın 7. maddesinde öngörülen süre içerisinde dava açılabilmesi, aynı Yasanın 10. maddesi gereğidir.

Uyuşmazlıkta, davacının ortaokulda hazırlık sınıfı okuduğundan bahisle (1) kademe verilmesi isteğiyle yaptığı başvurunun reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı, yeniden intibakının yapılmasının, kendisine her ay yapılan ödemeleri etkileyeceği, bu nedenle, davacının, 2577 sayılı Kanunun 10. maddesi uyarınca yaptığı başvuru üzerine süresinde açtığı davanın esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Öte yandan, Danıştay Başkanlık Kurulunun 29/12/2016 günlü, Karar No: 2016/72 sayılı kararıyla; sözü edilen uyuşmazlıklarla ilgili temyiz incelemesi yapmakla, Danıştay Onbirinci Dairesi görevli kılındığından, dosyanın esasa ilişkin temyiz incelemesi için anılan Daireye gönderilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle; İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 30/09/2014 günlü, E:2014/1658, K:2014/1617 sayılı kararının ısrara ilişkin kısmının ONANMASINA, esasa ilişkin temyiz incelemesinin yapılması için dosyanın Danıştay Onbirinci Dairesi'ne gönderilmesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/04/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.